Şanlıurfa, Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Suriye’ye komşu olan, İpekyolu güzergâhındaki en eski yerleşim yerlerinden biridir. Doğu’yu Batı’ya bağlayan ticarî yolların kesiştiği kavşak noktasında bulunması, stratejik öneme sahip bir kent olmasını beraberinde getirmiştir. Bu özelliğinden dolayı, tarihî gelişim sürecinde, üzerinde birçok bağımsız devlet ve beylik kurulmuş, birçok uygarlığa beşiklik etmiştir.
Balıklı Göl
Şanlıurfa’nın simgelerinden olan Balıklı Göl, şehirde görülecek ilk yerlerden biridir. Büyük bir havuz olan Balıklı Göl’de binlerce balık yaşar ve bu balıkların kutsal olduğuna inanılır. Hz. İbrahim’in efsanesinde çok önemli yere sahiptir Balıklıgöl. Hz. İbrahim, Kral Nemrut’un savunduğu putperstliği ortana kaldırmak için savaş açmıştır. Fakat aynı zamanda Nemrut’un kızına da aşık olmuştur. Bu durum üzerine Nemrut Hz. İbrahim’in yakılmasını emreder. Bunu üzerine Balıklı Göl’ün bulunduğu yere büyük bir ateş yakılır ve Hz. İbrahim ateşe atılır. Ateşe atıldığı sırada ateşler bir anda göle dönmüş ve ateşte yanan odunlarda balık olmuştur. Nerut’un kızı Zeliha’ o kadar ağlamış ki gölün kenarında küçük bir göl daha meydana gelmiştir. İşte o zamandan beri bu göl kutsanmış ve içindeki balıklara dokunulmamıştır.
Harran Kalesi
Harran şehrinin güneydoğusunda şehir suruna bitişik olarak inşa edilen iç kale, dikdörtgen planlı olup, köşelerinde onikigen kuleleri mevcuttur. İslami kaynaklarda kalenin yerinde bir Sabii tapınağının bulunduğundan bahsedilir. Kuvvetli ihtimal İçkale, tabletlerde ve yazılı kaynaklarda adı geçen Sin Tapınağı üzerine yapılmıştır. Emevi halifesi II. Mervan’ın 10 milyon dirhem altın harcayarak yaptırdığı sarayın, kalenin esasını oluşturduğu tahmin edilmektedir. 90×130 metre boyutlarındaki kale üç katlıdır.
Hz. İbrahim ve Hz. Eyüp Külliyesi: Şehir merkezindeki Eyyüb mahallesinde bulunan külliyede Hz. Eyüp Mağarası ile Şifalı Kuyu bulunur. Hz. Eyüp peygamberin cüzzam hastalığına yakalandığında karısı Rahime ile birlikte bu mağarada çile çekmiştir. Mağarada Allah’a ibadet etmekten vazgeçmeyen peygamber daha sonra kendisine lütfedilen şifalı su ile iyileşmiş, mal ve evlat sahibi olmuştur.
Urfa Kalesi
Sarp kayalar üzerinde yer edinen Urfa Kalesi’nin girişi ise batı tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda kale, 25 burçtan oluşmaktadır ve çevresi surlarla çevrili durumdadır. Tam olarak hangi tarihte yapıldığı hakkında bir bilgi olmayan Urfa Kalesi, 812-814 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir.
Fırat Nehri
Muhteşem bir coğrafyaya ihtişamlı bir görsellik katan Fırat Nehri’nin uzunluğu toplamda 2 bin 800 kilometredir. Bu uzunluğun 970 kilometresi Türkiye sınırları içerisindedir. Birçok uygarlığın can damarı olmayı başarmıştır ve suları bereketli olarak nitelendirilmiştir.
Kimi zaman felaket de getiren nehirde yüzmek kesinlikle tehlikelidir. Yüksek kesimlerinde saklamış olduğu güzellikleri görülmeye değer.
Harran Evleri
Şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin çok fazla ilgi gösterdiği Harran evlerinin bindirme tekniğiyle yapılmış külah kubbeleri vardır. Kubbeli ev geleneğini günümüze kadar devam ettirmiş nadir yapılardır.
Aynı özelliklere sahip olduğu evlerin bir kısmı ise Şanlıurfa – Birecik arasında kalan bölgededir. Harran’daki evlerin tek farkı kubbelerinde kerpiçle birlikte tuğla da kullanılmış olmasıdır. Harran evlerinin kerpiçle yapılmış olmasının en büyük sebebi, bölgenin çöl olmasıdır. Fakat evler, yazın serin ve kışın sıcak olur.
Peygamberler Şehri olarak bilinen Şanlıurfa’da Eyüp Nebi mevkindeki Hz. Eyyüp Peygamber Türbesi’ni, Eyyüp Mağarası’nı, yine şehirde bulunan ve Hz. İbrahim’in doğduğuna inanılan Hz. İbrahim Mağarası’nı, Viranşehir yolu üzerindeki II. Kılıç Aslan Türbesi’ni, siyah gülü ile ünlü tarihi kent Halfeti’yi, koni biçimindeki Harran Evleri’ni ve Harran Ovasıni ziyaret edebilirsiniz.