Karpuz deyince akla gelen ilk şehirdir Diyarbakır.Güneydoğu’nun gözbebeği olan şehir kültürel zenginlikleri ile de ön plana çıkıyor.
Yapılan araştırmalara göre Diyarbakır’ın geçmişi M.Ö. 7500’lü yıllara dek uzanıyor. Bu kadar köklü bir geçmişe sahip olunca da bu kentte gezilecek pek çok yer bulunuyor.
Surlar: Diyarbakır, dünyanın en eski ve sağlam surlarından birine ev sahipliği yapıyor. Diyarbakır geziniz sırasında ilk görmeniz gereken yerlerden biri olan Diyarbakır Surları Çin Seddi’nden sonra dünyanın en uzun surudur.
Diyarbakır Surları
Tarihi açıdan önemli şehirlerimizden biri olan Diyarbakır, içinde bulundurduğu eski yapılarıyla ve surlarıyla ünlüdür. Diyarbakır Surları uzun süren inceleme döneminden geçmiştir. Fakat şu anda tekrar incelenmesi ve tarihi sürecinin nasıl şekillendiği konusunda tekrar derlenmesi gereken yerlerdendir.
Yaklaşık 900 yıldır bir tarihi bulan surlar; kültürel ve sanatsal özelliklerini hala taşıyarak günümüze kadar gelmiştir. Tarihte dünyanın önemli uygarlıkları bu bölgede çok önemli eserler bırakmıştır.
Bir özelliği daha vardır surların; Çin Seddi’nden sonra dünyanın en büyük yapısıdır. Diyarbakır Surları; Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin izlerini taşıyan kapıları, burçları ve figürleri ile görkemli bir görüntüye sahiptir. Evli Beden Burcunu Artuklu Melih Salih yaptırırken; Yedi Kardeş Burcunu, yine 1208 yılında Mimar Yahya yaptırmıştır. Bu surların ilk yapılışı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Karacadağ’dan Dicle’ye uzanmaktadır. Surların yakınlarında bulunan ciğerciler meşhur yemek mekanlarındandır. Geziniz sırasında bu mekanların birinde mola verdikten sonra sur gezinize devam edebilirsiniz. Diyarbakır Surları sizi tarih yolculuğuna çıkaracaktır ve siz bu yolculuğun bitmesini istemeyeceksiniz.
Kaleleri: Eğil ilçesinde yer alan ve Asurlular tarafından yapılan Asur Kalesi Diyarbakır’ın en önemli tarihi varlıklarından biri ve turistik gezilerin de vazgeçilmez duraklarından.
Asur Kalesi
Asurlular tarafından yapıldığı tahmin edilen kale, Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde bulunmaktadır.
Şehrin önemli tarihi kalıntıları arasında olan Asur Kalesi’ni stratejik bir önem kazanılması amacıyla çevresi derin vadilerle çevrilmiştir. Kalenin üzerinde yağmur suyu kuyuları ve tüneller açılmıştır. Tüneller savaş zamanlarında yeraltından güvenli bir kaçış yolu olarak kullanılmıştır.
Diyarbakır’ın tarihi değerleri arasındaki Asur Kalesi, ziyaretlerinize dahil olabilecek en güzel noktalardan biridir.
Müzeler: Diyarbakır’ın tarihine ışık tutan müzeler Diyarbakır’da görmenizi önerdiğimiz yerler arasında. Diyarbakır Müzesi, Ziya Gökalp Müzesi, Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, Ahmed Arif Müzesi Diyarbakır’daki müzeler.
Diyarbakır Müzesi
1985 yılında hizmete açılan Diyarbakır Müzesi’nde, Neolitik Çağ’dan itibaren Eski Tunç, Urartu, Asur, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı devirlerine ait eserler sergilenmektedir.
Ziya Gökalp Müzesi
“’Ümit benim ruhumun vazgeçilmez ihtiyaçlarındadır.”’ sözünün ve insanlara felsefe olmuş birçok cümlenin sahibidir Ziya Gökalp.
Diyarbakır’da doğan ünlü şair ve düşünür Ziya Gökalp’in doğduğu ev günümüzde müze özelliği taşımaktadır. 1808 yılında inşa edilen ev görkemli bir mimariye sahiptir. Sağlamlığını hala korumaktadır ve haremlik selamlık olmak üzere iki bölüm olarak tasarlanmıştır.
Ziya Gökalp Müzesi’nde ünlü şaire ait eserlerin yanı sıra yöreye ait etnografik eserler de sergilenmektedir. Diyarbakır’a yolunuz düşerse Ziya Gökalp Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Camiler, Medreseler: Diyarbakır’da gezip görülecek pek çok tarihi eser var. Bunların büyük kısmını da camiler oluşturuyor. Bu camiler arasında Diyarbakır Ulu Camii, Nebi Camii ve Parlı Safa Camii Diyarbakır’ın en ünlü camileri olarak anılıyor. Bu yapıların yanı sıra Hz. Süleyman Camii, Şeyh Mutahhar Camii, Mesudiye Medresesi, Behram Paşa Camii, Melik Ahmet Paşa Camii, Nasuh Paşa Camii, Latifiye Medresesi de gezebileceğiniz yerler arasında.
Diyarbakır Ulu Camii
Diyarbakır’ın İslam Ordularınca fethinden sonra, şehirdeki en büyük kilise olan Mar-Tama’nın 639 yılında camiye çeverilmesiyle olmuştur.1091 yılında Selçuklu Sultanı Melikşah tarafından tamir ettirilmiştir. 1115 te meydana gelen deprem ve yangında büyük zarar gören cami halkın yardımıyla 1240 yılında onarılmıştır. Anadolu’nun en eski camisi olan Ulu Cami kitabeleriyle de büyük önem taşımaktadır.
Mesudiye Medresesi
Diyarbakır’ın tarihi değerlerinden biri olan Mesudiye Medresesi, Diyarbakır Ulu Camii’nin bitişinde bulunmaktadır. Medrese 1198-1223 yılları arasında yapılmıştır. Melik Mesud döneminde tamamlandığı için ismi Mesudiye olarak anılmıştır.
Önemli bir özelliği vardır Mesudiye Medresesi’nin. Anadolu’nun en eski ve ilk üniversitesidir. Medresede; tıp, astronomi, fizik, biyoloji, ilahiyat, edebiyat ve felsefe eğitimi verilmiştir. Mesudiye Medresesi, kesme taştan yapılmış olup; iki katlıdır. Bu görkemli eser Ulu Camii ile bağlantılıdır. Diyarbakır tatilinizde görmeniz gereken yerlerden biridir Mesudiye Medresesi.
Kiliseler: Diyarbakır’da gezebileceğiniz bir diğer yer ise Diyarbakır’ın kiliseleri. Mar Petyun Keldani Kilisesi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi Diyarbakır’da görmenizi tavsiye ettiğimiz yerlerden.
Mar Petyun Keldani Kilisesi
Diyarbakır’ın zengin tarihi kalıntılarından biri olan Mar Petyun Keldani Kilisesi, Şeyh Mutahhar Camii’nin yakınında bulunmaktadır.
İlk olarak 4. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmekle birlikte, tarihi boyunca birçok kez yıkılıp yapılmıştır. Günümüze gelen yapı ise 17. Yüzyılda inşa edilmiştir. Mar Petyun Keldani Kilisesi, doğu Süryaniler tarafından hala kullanılmaktadır. Yapımında siyah bazalt taş kullanılmıştır. Kilise, 1681 yılındann itibaren Amid Keldani Kilisesi olarak hizmet vermektedir. Özdemir Mahallesi’ndeki Mar Petyun Keldani Kilisesi, ziyaret duraklarınızdan biri olabilir.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi
Diyarbakır’ın Merkez ilçesinde bulunan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, şehrin tarihine ışık tutan yapılardan biridir. 15. Yüzyılda yapıldığı tahmin etmektedir ve doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır.
Ermeni mimari tarihinin en önemli yapıtlarından biri olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi heybetli bir görüntüye sahiptir ve Ortadoğu’nun en büyük Ermeni kilisesidir. Kilise 1722 yılında Ermeni patriği Bedros Vartabet tarafından restore edilmiştir. Ardından 1729 yılında Yarem, Şahin ve Saruhan tarafından yeniden inşa edilip genişletilmiştir. Tarihindeki en büyük hasar ise; 1881 yılında geçirdiği yangında görmüştür. 1883 yılında tekrar inşa edilerek yeni eklemeler yapılmıştır. 3 kişinin ibadet edebileceği kilise Diyarbakır’ın en çok ziyaret edilen noktalarından biridir.
Hanlar: Diyarbakır tarih boyunca önemli bir ticaret güzergahı olmuştur. Bu nedenle de şehirde yüzlerce yıllık geçmişe sahip hanlar ve kervansaraylar bulunuyor. Sülüklü Han, Hasan Paşa Hanı, Deliller Hanı, Yeni Han görmenizi önerdiğimiz yerler arasında.
Sülüklü Han
1680 yılında yapılan Sülüklü Han, Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafında inşa ettirilmiştir.
Bu tarihi yapı ismini, bir zamanlar avlusunda bulunan çeşmenin etrafındaki sülüklerden almıştır. Sülükler o dönemlerde tedavi amaçlı kullanılırmış. Günümüzde cafe olarak işletilen Sülüklü Han, birçok turistin dinlenmek için ziyaret ettiği noktalardan biridir. Han, toplamda 3 katlı ve her katında 18 oda olarak inşa edilmiş olsa da günümüze sadece 1 katı gelebilmiştir. Diyarbakır’ın en popüler mekanlarından biri olan Sülüklü Han’ı geziniz sırasında ziyaret edebilir ve tarihi bir yapıda dinlenip bir şeyler içme fırsatı yakalayabilirsiniz.
Hasan Paşa Hanı
Diyarbakır’ın Osmanlılar tarafından alınmasından sonra 3. vali olan Vezirzade Hasan Paşa tarafından 1572-1575 yılları arasında yaptırılmıştır.
Hevsel Bahçeleri: Yalnızca Diyarbakır’ın değil; ülkemizin de en önemli varlıklarından olan 8 bin yıllık Hevsel Bahçeleri, Diyarbakır’da mutlaka görmeniz gereken esşiz bir güzellik. Hevsel Bahçeleri, Dicle Nehri’nin kıyısında, kale ile Dicle Nehri arasındaki alanda bereketli alüvyonların yığıldığı topraklarda bulunan ve kentin kurulduğu günden bu yana besin kaynağı olan çok önemli bir yeşil kuşak.
Hevsel Bahçeleri
80 bin yıllık bir geçmişse sahip olan ve asırlardır güzelliğinden bir şey kaybetmeyen Hevsel Bahçeleri, Diyarbakır-Sur’da en benzersiz manzaralarıyla sürekli ziyaret edilmekte…
Uçsuz bucaksız bir manzaraya sahip olan bu alan, sıcak doğası eşliğinde yeşilin her tonuna doyurur .
Hevsel Bahçeleri yakın bir zamanda UNESCO Dünya Miras Listesi başvuru dosyasına eklendi, Diyarbakır Surları’yla birlikte… Özellikle fotoğrafçılar tarafından yoğun ilgi gören Hevsel Bahçeleri, bazı kaynaklarda Efsel Bahçeleri adıyla geçmekte. Dicle Nehri’nin kıyısında rüya gibi bir görüntüsü ve Tarihi On Gözlü Köprü manzarası ile mutlaka gezilip görülmesi gereken bir alan.
Sipahiler Çarşısı: Diyarbakır’ın en ünlü çarşılarından olan Sipahiler Çarşısı, kent kültürünü yakından tanımanıza olanak sağlayacak bir ortam sunuyor. Sipahiler Çarşısı, Ulu Camii’nin hemen arkasında yer alıyor.
Sipahiler Çarşısı
Diyarbakır Ulu Camii’nin arkasında bulunan Sipahiler Çarşısı geçmişte ticaretin ve alışverişin merkezlerinden biriydi
Sipahiler Çarşısı, uzun yıllar boyunca doğunun ticaret merkezilerinden biri olmuş ve aynı zamanda önemli endüstri merkezleri arasına da girmeyi başarmış. Özellikle ünlü dokumalarıyla bilinirmiş. Eski görkemini ve canlı ticaret hayatındaki önemini kaybetmiş olsa da hala esnaflar tarafından çarşının hareketliliği devam ediyor.
Geleneksel Yemekleri
Diyarbakır mutfağı, Güneydoğu’daki diğer şehirlerde olduğu gibi oldukça zengin bir mutfaktır. Farklı tatların eşsiz bir uyumla bir araya geldiği Diyarbakır mutfağının vazgeçilmez lezzetleri ise şöyle;
İçli köfte, ayva kebabı, cartlak kebabı, patlıcan dizme, salçalı mumbar dolması, patatesli içli köfte, bostana, Diyarbakır çöreği, köfteli lebeniye, ekşili tavuk, hıllorik, ayvalı kavurma, duvaklı pilav ve kibe mumbar Diyarbakır mutfağının en meşhur tatları arasında yer alıyor.
Burma kadayıf, fıstıklı irmik helvası, nuriye tatlısı, revani ise Diyarbakır’ın meşhur tatlılarından. Diyarbakır denince akla ilk gelen şeylerden biri olan Diyarbakır karpuzunu da unutmamak gerek elbette.