Türkiye’nin Başkenti Ankara

• Tweet
• Pin It

Türkiye’nin nabzının attığı şehirdir Ankara.Coğrafi olarak Türkiye’nin merkezine yakın bir konumda bulunur ve Batı Karadeniz Bölgesi’nde kalan kuzey kesimleri hariç, büyük bölümü İç Anadolu Bölgesi’nde yer alır. Yüzölçümü olarak ülkenin üçüncü büyük ilidir.

Anıtkabir: Başkent Ankara’ya geldiğinizde ilk ziyaret etmeniz gereken yerdir Anıtkabir. Şehre tepeden bakan ve bozkırı kucaklayan bir manzarası olan Anıtkabir, Türk milletinin kalbinin attığı yerdir. 9 yılda tamamlanmıştır ve süslemelerinden heykellerine, kabartmalarından kulelerine kadar pek çok anlam yüklüdür her detayında. Mustafa Kemal Atatürk’ün yattığı Anıtkabir’e uğramadan, gezinizi sonlandırmayın.

Anıtkabir

Yapımına 1944 yılında başlanan Anıtkabir, 9 yıllık bir sürenin ardandan tamamlanmıştır. Takribi ağırlığı 150 bin ton olan kabir Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kabri için yapılmıştır. Anıtkabir’in nereye yapılması konusunda ilk öneriyi Aydın Milletvekili Mithat Aydın sunmuştur. Daha önce düşünülen Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği alanları Aydın’ın önerisi karşısında elenmiştir. O dönemler Rasattepe olarak anılan Anıttepe‘yi gören Etnografya Müzesi Komisyonu kesin olarak burada karar kılmıştır.

Atatürk, Türk halkına gömüleceği yer hakkında bir vasiyette bulunmamıştır. Fakat ölümünden yıllar önce Rasattepe’yi gördüğünde “’Bu tepe ne güzel bir anıt yeri”’ demiştir. Bugün ise bu söylenmiş olan sözler gerçeğe yansıtılmış ve Atatürk’ün anıt mezarı olmuştur. 1941 yılında Anıtkabir projesi yarışması düzenlenince birçok ülkeden 49 proje yarışmaya katılmıştır. Almanya, İtalya, İsviçre, Çekoslovakya bu ülkeler arasında yer almıştır. Fakat proje yarışmasını Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Arda’nın projesi seçilmiştir.

Türkiye’nin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir Ankara’da bulunmaktadır ve yılın her günü ziyarete açıktır. Büyük Önder’imizi ziyaret etmeye gelen yabancı turistler de oldukça fazladır. Dünya çapında tanınan bir lider olan Mustafa Kemal Atatürk’ün anıt mezarı milli bayramlarda çiçeklerle ve çelenklerle süslenerek anılır. Önemli bir anıt mezar olmayı sonsuza dek sürdürecek olan Anıtkabir’i, ömrünüzün sonuna dek istediğiniz kadar ziyarete gidebilirsiniz. Bu arada Ankara’daki Müze Köşk’te bulunan Atatürk’ün kişisel eşyalarına şahit olabilirsiniz.

Müzeler: Ankara’da o kadar çok müze vardır ki, gezerken başınız dönebilir ve gezmeye hangisinden başlayacağınıza şaşırabilirsiniz. Türk Hava Kurumu Müzesi, Ankara Oyuncak Müzesi, ODTÜ Müzesi, Meteoroloji Müzesi, Mehmet Akif Ersoy Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Ankara Etnografya Müzesi ve Ankara Tabiat Tarihi Müzesi’ni gezi listenize ekleyip, en yakın olduğunuzdan başlayabilirsiniz gezmeye.

Kurtuluş Savaşı Müzesi

Ankara’daki Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin binası ilk olarak 1915’te I. TBMM binası olmak üzere inşa edilmiştir. Bina iki katlı yapılmıştır ve yapımı sırasında Andezit taşı kullanılmıştır.

I. TBMM binası 1920 yılında tamamlanmış ve 1924 yılında hizmet vermeye başlamıştır. Daha sonraki yıllarda Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi olarak kullanılmış, 1957 yılında ise müze olması kararlaştırılmış olup, 1961 yılında ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi adıyla hizmete girmiştir.

1981 yılından bu yana ise Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak kullanılıyor. Kurtuluş Savaşı Müzesi’nde dönemin kullanılan eşyaları, Atatürk İlke ve İnkılâplarının anlatıldığı odalar, belli dönemlere ait belgeler, meclis toplantı odası bulunmaktadır. Ankara-Ulus’ta bulunan Kurtuluş Savaşı Müzesi, yıllara meydan okuyan mimarisi ve içerisindeki önemli koleksiyonlarıyla sizleri bekliyor.

Ankara Etnografya Müzesi

Ankara’nın gezilecek yerlerinden biri olan Ankara Etnografya Müzesi, Müslüman mezarlığı olan bir tepede kurulmuştur.

Kurulma aşamasında dönemin birçok önemli isimlerinin desteğini alan müze için bir süre kapsamlı bir eser araştırması yapılmıştır. 1924 yılında çalışmaları başlayan müzeye 1250 eser satın alınmıştır. 1927 yılında müze binasının yapımı bitmiştir ve 1930 yılında halka açılmıştır.

Ankara Etnografya Müzesi’nin önemli bir özelliği daha vardır. Mustafa Kemal Atatürk 1938 yılında sonsuzluğu uğurlanırken 1953 yılına kadar bu müzede yatmıştır. Bu sebeple 15 yıl boyunca devlet başkanlarının, yabancı heyetlerin ve halkın ziyaret ettiği önemli bir yer olmuştur.

Ankara Etnografya Müzesi, Selçuklu döneminden günümüze kadar Türk sanatından örnekler sergilemektedir. Milas, Ladik, Niğde, Kırşehir, Bergama, Uşak, Karaman yörelerinin halı ve kilimleri, Osmanlı şerbet kazanları, Memlük kazanları, sini, sahanlar, taslar, Osmanlı yayları, okları, tüfekler, tabancalar ve Türk çini porselenleri de müzede sergilenen eserler arasındadır.

Ankara Oyuncak Müzesi

Ankara Oyuncak Müzesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde 1920 yılında açılmıştır.

Müzenin amacı, unutulmaya yüz tutmuş ve eskimiş oyuncakları, günümüzde oyuncak meraklılarına ve çocuklara hatırlatmaktır. Ankara Oyuncak Müzesi, her yaşa hitap etmekte. Müzede, geleneksel oyuncaklar, tatta, teneke, kağıt, plastik ve yumuşak oyuncaklar sergilenmektedir. Müzeye yurtdışından ticari amaçla getirilmiş oyuncaklar da bulunuyor.

Ankara tatiliniz sırasında çocuklarınızı götürebileceğiniz en eğlenceli gezi alanlarından biridir Oyuncak Müzesi. Çocuklarınız keyifli saatler geçirirken sizler de birkaç saat için çocukluğunuza döneceksiniz.

Camiler: Ankara’da birbirinden güzel birçok tarihi ve yeni yapılan camiye rastlarsınız. En bilinenleri arasında; Kocatepe Camii, Karacabey Camii, Ahi Yakup Camii, Hacı Bayram Camii ve Ağaç Ayak Camii gelir.

Kocatepe Camii

Ankara’nın en görkemli ibadet mekânıdır Kocatepe Camii. İsmini, bulunduğu Kocatepe semtinden alır.
Caminin mimarı Hüsrev Tayla ve Fatih Uluengin’dir. 1967 yılında Türkiye Diyanet Vakfı tarafından inşa edilmiştir. 1987 yılında ise yapımı tamamlanıp ibadete açılmıştır.
Kocatepe Camii, 4 minaresiyle Selimiye Camii’ni andırır. Merkezi kubbe ve yarım ay kubbeleriyle ise Sultanahmet Camii’ni…
Mimarisinin yanı sıra mermerden özel süslemelerle yapılan beyaz minberi de dikkat çeken detaylar arasındadır.

Kocatepe Camii

1427 yılı ile tarihlendirilen Karacabey Camii, külliyenin bir parçasıdır. Külliyenin parçaları arasında caminin yanı sıra Celaleddin Karacabey bin Abdullah’ın türbesi, Karacabey Hamamı ve çeşmesi de bulunmaktadır.
Karacabey Camii, Ankara’daki Hacettepe Hastanesi’nin arazisinde yer alır. Bir diğer adı İmaret Camii’dir. Camii yapıldığı yıldan bu yana birçok onarımdan geçmiştir. Mimarisi Bursa camilerine benzemekle birlikte, mimari özelliğiyle Ankara’daki diğer camilerden ayrılır. Bu ibadet mekanının beş kubbesi vardır. Yapımı sırasında tuğla ve taş kullanılmıştır.

Tarihi Yapılar: Geçmişten bugüne gelebilen birçok tarihi esere en güzel şekilde ev sahipliği yapar başkent Ankara ve çevresi. Bu eserlerden en bilinenleri ve en sık ziyaret edilenleri; Ankara Kalesi, Hitit Güneş Kursu Anıtı, Camlı Köşk, Zafer Anıtı, Başköy Kalesi, Augustus Tapınağı, Kayabaşı Mozaiği, Zağfiran Hanı ve Güvenpark Anıtıdır.

Ankara Kalesi

Türkiye’nin başkenti olan Ankara, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’iyle, Gölbaşı’yla ve diğer güzellikleriyle en fazla ziyaret gören yerlerden biridir.

Aynı ismi taşıdığı Ankara Kalesi oldukça dikkat çeken ve ziyaret edilen yerlerden biridir. Yapılış tarihi hakkında pek bilgi olmayan kale, Hititler tarafından yapıldığı sanılmaktadır. İç kale ve dış kale olarak ikiye ayrılan Ankara Kalesi’nin iç kale yaklaşık olarak 43.000 km2’lik bir alan kaplarken, dış kale ise eski Ankara’yı çevrelemektedir.

Romalılar ve Bizanslar tarafından onarılan bu yapıt, 1073 yılında Selçukluların eline geçmiştir. Ankara’nın gezilebilecek yerlerinden olan Ankara Kalesi’ni görmek ve incelemek değişik vakitler geçirmenizi sağlayacaktır. Zengin kalıntılara sahip olan bu kale fotoğraf çekimlerinize de modellik yapmaya hazır.

Hitit Güneş Kursu Anıtı

Ankara’nın merkezi noktalarının birinde bulunan Hitit Güneş Kursu Anıtı, görenlerin ilgisini çekmektedir.

Hitit Güneş Kursu Anıtı, Ulus girişinin hemen başında bulunan Sıhhıye Meydanı’nda yer almaktadır. Hitit Güneş Kursu’nun tarihine baktığımızda, Anadolu’nun en eski uygarlıklarından olan Hattiler’e aittir. Anıtın üzerinde bulunan çıkıntılar üremeyi temsil ederken, anıttaki kuşlar özgürlüğü simgeliyor. Bu sembol, genellikle dini törenlerde kullanılmıştır.

Ankara’daki anıt, 1974 yılında yapılmıştır. Anıtın orijinali günümüzde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.

Kayabaşı Mozaiği

Ankara-Polatlı’ya başlı olan Kayabaşı Köyü’nde yapılan araştırmalar sırasında çıkarılan mozaik, M.S. III. Yüzyılla tarihlendirilmektedir.

Kayabaşı Mozaiği, 1989 yılına gün yüzüne çıkarılmış olup, Roma dönemine aittir. Ölçüleri 6,60×7,70 olan mozaik, şu anda Gordion Müzesi’nin bahçesinde sergilenmektedir. Mozaiğin üzerindeki geometri ve hayvan motifleri görülmeye değer bir nitelikte. Ankara gezinize Gordion Müzesi’ni dahil edip, Kayabaşı Mozaiği’ne şahit olabilirsiniz.

Göller ve Parklar: İç Anadolu Bölgesi’nde yer almasına rağmen göller ve parklar bakımından oldukça zengindir Ankara. Hatta dünya başkentleri arasında en çok yeşile sahip şehirlerden biridir. Eymir Gölü, Göksu Parkı, Ulus Gençlik Parkı, Soğuksu Milli Parkı, Harikalar Diyarı Parkı ve Mogan Gölü en bilinen göl ve parklar arasında yerini alır.

Göksu Parkı

Ankara’nın en büyük parkları arasındaki Göksu Parkı, hem şehirdeki halkın hem de turistlerin sürekli ziyaret ettiği noktalardan biridir.

Eryaman Göksu Parkı, içerisindeki restoran, kafe ve piknik yerleriyle haftanın her günü yoğun bir ilgi görmektedir. Parkta yürüyüş ve koşu yolu olduğu için sabah sporu yapanların da ilk tercih ettiği yerlerdendir.

Göksu Parkı, 2003 yılında yapılmaya başlanmış ve 100 günden kısa bir sürede tamamlanıp hizmet vermeye başlamıştır. Parkın toplam alanı 508.000 metrekaredir. Bu alanın 127.189 metrekaresinde sadece gölet vardır. Ankara’daki zamanlarınızda bolca eğleneceğiniz ve keyif alacağınız bir yolculuk olabilir Göksu Parkı.

Yeşillikler arasında piknik yaparken fotoğraf makinenizle geçirdiğiniz zamanları fotoğraflayabilme imkanınız da bulunuyor. Her yaşa hitap eden Göksu Parkı minikler için de çok keyifli bir gezi olacak.

Ulus Gençlik Parkı

Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara-Ulus’taki 28 hektarlık bataklık alan düzenlenerek park halini almıştır.
Günümüzde bu park Ulus Gençlik Parkı olarak adlandırılmıştır. Ulus Gençlik Parkı, Ankara’nın tarihi parkları arasındadır. Park çalışmalarına 1936 yılında başlanmış olup, 1943 yılında hizmete açılmıştır.
Parkın içinde çeşitli lokantalar, kafeler, oyun alanları ve büyük bir havuz bulunmaktadır. Her yaş grubuna hitap eden park, yıllar geçtikçe yenilenmiş ve genişletilmiştir. Günümüzde park içinde lunapark da vardır.Ankara gezinizde Ulus Gençlik Parkı’nda zaman geçirebilirsiniz. Parkta eğlenceli saatler sizleri bekliyor.

Mogan Gölü

Ankara’nın Gölbaşı ilçesine bağlı Mogan Gölü, neojen arazisinde oluşmuş ve yükseltisi 972 m’dir. Tektonik bir olukta yer alan göl, birkaç tane akarsuyla beslenir ve Eymir Gölü ile de bağlantılıdır.

2008 yılında Mogan Gölü’ne Kızılırmak’tan su verilmiş ve göl suyunun oksijenlenmesi sağlanmıştır. Nesli tükenmekte olan kuşlar yavrulama mevsimini, gölün yanında bulunan ve aynı ismi taşıyan Mogan Parkı’nda geçirir. Gölbaşı denildiğinde akla ilk gelen gezi yerlerinden biri olan Mogan gölü; ilginç oluşumuyla, çevresindeki kamu kuruluşlarına ait dinlenme tesisleriyle ve halka açık plajlarıyla gezilip görülmesi gereken iç açıcı bir yer.

Geleneksel Yemekleri

Dünya mutfağıdna söz sahibi olan mutfağımız o kadar geniş ki her bir ilde bambaşka lezzetlerle karşılaşıyoruz..Başkentimiz ankarada bu lezzetleri bünyesinde barındırmakta…
Çorbalar: Aş çorbası, dutmaç, keşkek çorbası, miyane çorbası ,sütlü çorba, tarhana çorbası, toyga çorbası…
Et Yemekleri: Ankara tavası, alabörtme, calla , çoban kavurması, kapamaorman kebabı, patlıcanlı et…
Pilavlar: Bici, bulgur pilavı, oğmaç aşı, pıtpıt pilavı…
Köfteler: Kadınbudu köfte, mucirim köftesi, yumurtalı köfte, tiritli köfte…
Dolmalar: Efelek dolması, mantı, şirden dolması (bumbar), yalancı dolma, yaprak dolması…
Börekler – Çörekler: Altüst böreği, ay böreği, bohça böreği, entekke böreği, pazar böreği, tandır böreği, yalkı…
Yemekler: Carcıran, bici aşı, çılbır, keşkek yemeği, mıhlama…
Hamur İşi Yemekler: Bazlama, cızlama, gözleme, su böreği…
Tatlılar – Kompostolar: Ayva boranası, baklava, höşmerim, kar helvası, saraylı tiltil helvası, zerdali hoşafı, kabak tatlısı…

• Tweet
• Pin It