Ülkemizde özellikle son yıllarda mağaralarımızda yapılan araştırma çalışmalarıyla birlikte mağara turizmi gelişiyor. Mağaraların yerleşim yerlerine yakın ve turistlerin gezebilecekleri özelliklere sahip olanları keşfedilerek turizme açılıyor.
Dünyadaki diğer ülkelere göre ‘mağara cenneti ülke’ durumunda olan yurdumuzda yaklaşık 40.000 adet mağara bulunmaktadır[1]. Bu mağaralar günümüzde yavaş yavaş incelenmeye ve turizm için elverişli hale getirilmeye çalışılıyor.
Mağaralar sadece meraklıları için değil yeni şeyler keşfetmeye hevesli turistler için de önemli bir alternatif macera alanı. Gizemli yapıları ve bilinmeyen dokusu ile mağaralar, turizm aktivitesini heyecanlı kılıyor.
Ülkemizde sanırım en çok bilinen, ilkokulda hepimizin öğrendiği mağaralar olan Antalya’daki Damlataş ve Karain Mağaralarıdır. Günümüzde turizme açık olan bu mağaralar, yine ilkokul bilgilerimizden hatırladığımız kadarıyla sarkıt ve dikitleriyle meşhurlar. Antalya’da bunlar dışında birçok mağara da mevcut.
Ülkemizde Antalya dışında Muğla, Isparta, İçel, Karaman, Burdur, Konya, Adana, Tokat, Denizli, Zonguldak ve daha birçok şehirde farklı yapı ve dokuda mağaralar bulunuyor. Bu mağaraların büyük bir kısmında araştırma çalışmaları da devam ediyor. İnceleme çalışmaları biterek turizme açılan mağaralardan bazıları şöyle[2]:
Narlıkuyu (Dilek) Mağarası (Silifke –İçel)
Karaca Mağarası (Gümüşhane)
Ballıca Mağarası (Pazar – Tokat)
Dim Mağarası (Alanya – Antalya)
Zindan Mağarası (Aksu – Isparta)
Gökgöl Mağarası (Zonguldak)
[1] http://yigm.kulturturizm.gov.tr/TR,10335/magara-turizmi.html , Erişim Tarihi: 27.03.2016.
[2] http://www.mta.gov.tr/v2.0/birimler/magara/index.php?id=magara_turizmi, Erişim Tarihi: 27.03.2016.