Türkiye’nin Cennet Köşesi Antalya

• Tweet
• Pin It

Türkiye’nin turizm başkenti olarak nitelendirilen Antalya, Konyaaltı ve Lara Plajı ile Akdeniz’in en güzel şehirlerinden biri. Türkiye’nin en büyük 10 ili arasında bulunan Antalya turizm potansiyeli ile olduğu kadar gelişmişliği ile de göz dolduruyor.
Sahip olduğu doğal ve tarihi güzelliklerle Türk Rivierası olarak adlandırılıyor ve bu özelliklerinden dolayı da Türkiye’nin en çok göç alan şehirleri arasında ilk sıraları alıyor. 2 milyona yaklaşan nüfusunun yarısı şehir merkezinde yaşarken, geri kalan kısmı, Antalya’nın her biri cennet olan beldelerinde yaşıyor.

Müzeler: Pek çoğu şehir merkezinde bulunan Antalya müzeleri de gezebileceğiniz yerler arasında. Özellikle Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi, Antalya Atatürk Evi Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi, Alanya Müzesi’ni gezebilirsiniz.

Suna İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi

1993-1995 yılları arasında Suna-İnan Kıraç çiftinden satın alındıktan sonra restore edilen iki bina, müzeye çevrilerek hizmet vermeye başlamıştır.

Müzenin bulunduğu iki bina da korunması gereken kültür varlığı olarak tescillenmiştir. Antalya’nın merkezindeki Kaleiçi’nde bulunan Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi kolay bir ulaşıma sahiptir. İş için, tatil için ya da ziyaret için Antalya’ya yolculuk yapmayı planlıyorsanız Suna-İnan Kıraç Kaleiçi Müzesi’ni mutlaka gezmenizi öneririz.

Müzede; kahve ikramı, kına gecesi ve damat tıraşı gibi kültürel değerler cansız mankenlerle anlatılmaktadır. Aynı zamanda, Suna-İnan çiftinin özel koleksiyonuna ait kültür ve sanat eserleri de müzede sergilemektedir.

Antalya Atatürk Evi Müzesi

Antalya’nın tertemiz havasının ve muhteşem doğasının tadını çıkarırken Türk Ulusunun Büyük Önderi olan Mustafa Kemal Atatürk’ün müzesini ziyaret etmek ister misiniz?

Cumhuriyetin ilk yıllarında Antalya’yı ziyaret eden Atatürk’e tahsis edilmiş olan köşk, 1984 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. Atatürk’ün anılarını yaşatmak adına köşk müzeye çevrilmiştir ve 1986 yılında ziyarete açılmıştır.

Antalya Atatürk Evi ve Müzesi’nin en önemli bölümü Anıtkabir Komutanlığı’ndan getirtilen Atatürk’ün şahsi eşyalarının sergilendiği bölümdür. Müzede; Atatürk’ün Antalya’ya gelişlerinin konu aldığı haber kupürleri, resimleri, Atatürk’le ilgili belgeseller izlemek için ayrılan oda, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren basın paralar sergilenmektedir. Antalya Atatürk Evi Müzesi sergilediği anlamlı ve güzel eşyalarla sizleri bekliyor.

Plajlar: Dünyaca ünlü Antalya Plajlarını keşfetmek tatilinizin en keyifli kısmını oluşturacak. Konyaaltı Plajı, Lara Plajı, Ulaş Plajı, Kleopatra Plajı, Phaselis Plajı, Kaputaş Plajı, Damlataş Plajı Antalya’da mutlaka görmeniz gereken plajlar arasında.

Lara Plajı

Çam ormanlarının arasında saklanmış bir doğal güzellik olan Lara Plajı, Antalya’nın şehir merkesine 12 kilometre uzaklıkta olup, halka açıktır.

Yeme içme ihtiyacınızı giderebileceğiniz ve soyunma kabini sorunu yaşamayacağınız bir plajdır.

Tatilde bir yerlere kaçıp yüzerek serinlemek isteyenlerin uğrak yeri olan Lara Plajı, Hititler döneminin çağdaş insanları arasında olan Luvi’ler ismini koymuştur. O dönemde Lara kum anlamına gelmekteydi. Kumu oldukça incedir ve kumsalında yürürken pamuklara basmış gibi hissedersiniz kendiniz. Antalya otellerinden birinde konaklayarak sakin ve sıcak bir tatil geçirebilirsiniz.

Kleopatra Plajı

Antalya Alanya’nın sınırları içerisinde bulunan Kleopatra Plajı’nın uzunluğu 2 kilometreyi bulmaktadır.

Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın Alanya’daki bu plaja uğrayıp yüzdüğü bir plaj olduğu için bu ismi almıştır. Hatta derler ki Kleopatra’nın plaja inmek için bir tüneli varmış.

Altın renkli kumlara sahip olmasının yanı sıra, denizi ve sahilinin çekici olması buranın özel bir plaj olmasında etkisi vardır. Denizi 8-10 metreye kadar sığdır ve bu plaj Mavi Bayraklı plajlarımızdan sadece bir tanesidir. Tatilin tadını doyasıya alacağınız bu plajda kendinizi krallar ve kraliçeler gibi hissetmenizi sağlayacak.

Yaylalar: Antalya’nın yakıcı sıcağından biraz uzaklaşmak ve doğa ile iç içe vakit geçirmek isterseniz Bezirgan Yaylası’nı, Gömbe Yaylası’nı ve Üçoluk Yaylası’nı gezebilirsiniz.

Bezirgan Yaylası

Antalya’nın en güzel yerinde konumlanan Bezirgan Yaylası, Kaş ilçe sınırlarına estetik katmaktadır. Denizden yüksekliği 500 metre olmakla birlikte mutlaka görülmesi gereken yerler arasında listenin üst sıralarında yer alır.

Tur şirketlerinin düzenlediği turları takip edip Bezirgan Yaylası muhteşem doğasında sizi misafir etmeye hazır. Siz de bu noktayı keşfe çıkarak küçük detayların oluşturduğu büyük manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Üçoluk Yaylası

Antalya’nın tabiatına eşlik eden Üçoluk Yaylası, yeşil mi yeşil doğasında adeta gökyüzüyle buluşturuyor misafirlerini.

Oksijen dolu havasıyla ve huzurlu atmosferiyle tatiliniz sırasında zaman ayırmanızı önerdiğimiz Üçoluk Yaylası, Kemer ilçesine 37 kilometre uzaklıktadır.

Üçoluk Yaylası zengin faunası ve florasıyla da beğeninizi kazanacak. Yaylada elektik ve telefon gibi alt yapı hizmetleri bulunmamaktadır. Bölge kamp ve trekkking için gelenlere ev sahipliği yapar daha çok. Eğer kamp tutkunuysanız bu bölge kesinlikle tam size göre…

Mağaralar: Eğer siz de macera ruhuna sahip gezginlerdenseniz Antalya mağaralarını mutlaka gezmelisiniz. Dünyanın farklı yerlerinden her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği bu mağaralar arasında özellikle Dim Mağarası, Kocain Mağarası, Suluin Mağarası, Karain Mağarası, Beldibi Mağarası ve Sırtlanini Mağarası’nı gezmelisiniz.

Dim Mağarası

Antalya’nın Alanya ilçesi sınırlarında bulunan Dim Mağarası; il merkezine 145 kilometre, ilçe merkezine ise 11 kilometre uzaklıkta kendini göstermektedir.

Eski çağlardan günümüze kadar gelen Dim Mağarası, halk tarafından barınak olarak kullanılmıştır ve ardından 1986 yılında mağara bilimciler tarafından ölçümleri yapılmış olup ortaya çıkarılmıştır. Turizm’e kazandırılması ise 1996 yılında bir şirket devletten kiralamış ve içinde çalışmalar yapılmıştır. 1998 yılında tamamlanan çalışmanın ardından aynı yıl ziyarete açılmıştır. Bir özelliği daha var Dim Mağarası’nın; Türkiye’de özel teşebbüsle açılan ilk mağaradır.

Karain Mağarası

Türkiye’nin en büyük doğal gölleri arasında olan mağarada 1946 yılından beri kazı çalışmaları yapılmaktadır. Şimdiye kadar çıkarılan eserler Antalya Müzesi’nde ve Karain Müzesi’nde sergilenmektedir.

Günümüzde kazı çalışmaları hala devam etmektedir ve Dünya Miras Listesi’ne önerilmektedir. Tam bir kültür mozaiği oluşturan Karain Mağarası alt paleolitikten geç Roma dönemine kadar izler taşımaktadır. Antalya, hem tarihi dokulara şahit olabileceğiniz hem de denizin, kumun ve güneşin tadını doyasıya çıkarabileceğiniz bir bölge. Karain Mağarası, doğal bir güzelliğin ortasında bulunarak doğal yapısına ayrı bir çekicilik katmaktadır. Tarihi bir görsel bir şov izlemek niyetindeyseniz kesinlik Karain Mağarası size istediğinizi verecek ve hayranlığınızı kazanacak.

Şelaleler: Antalya şelaleleri ile de ünlü bir coğrafyaya sahip. Manavgat Şelalesi, Düden Şelalesi, Kurşunlu Şelalesi, Uçarsu Şelalesi, Alara Şelalesi, Uçansu Şelalesi muhteşem güzellikler sunuyor.

Manavgat Şelalesi

Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan ve adını buradan alan Manavgat Şelalesi oldukça ün yapmış bir doğal güzelliktir.Manavgat Çayı’nın üzerinde bulunur ve Antalya ile arasında 80 kilometre vardır. Az bir yükseklikten dökülmesine rağmen görüntüsüyle gözleri doldurur. Manavgat Irmağı’nı besleyen en büyük kaynak olan Dumanlı Kaynağı, Oymapınar Barajı yapılınca baraj gölünün içinde yer almak zorunda kalmıştır.

Tüm senenin yorgunluğunu atmak için farklı yerler keşfetmek istiyorsanız, Manavgat Şelalesi keşfedilmeye değer yerleriyle tüm yorgunluğunuzu keyifle alacaktır. Yeşilliklerin içinde huzuru saklayan Manavgat Şelalesi, piknik alanlarında yemeğinizi yerken eşsiz güzelliğini izlemeye doyamayacaksınız.

Düden Şelalesi

Kaynağı Kepez Hidroelektrik santralidir ve Düdenbaşı bölgesinde yüzeye çıkar. Akdeniz’e ulaşma çabasındaki akarsulardan sadece bir tanesidir.

Burada bulunan akarsuların en güzelleri; Kurşunlu Şelalesi, Manavgat ilçesinin kuzeyinde yer alan Manavgat Şelalesi ve Düden Şelalesidir.

Bir sular şehridir Antalya. Tatil tercihini Antalya’dan yana kullanan herkes fazlasıyla yer keşfetmiştir bu şehirde. İlçeleri ayrı bir dünyaya açılan birer kapıdır adeta. Her birinde farklı güzellikler saklıdır. Düden Şelalesi bu doğal güzelliğe sahip bölgelerden sadece bir tanesidir. Tatilde hem denize girip güneşlenmek hem de doğanın armağanı olan Düden Şelalesi’ni ziyaret etmek ayrı bir hava katacak tatilinize.

Rhodiapolis Antik Kenti

Rhodiapolis Antik Kenti, Antalya’nın Kumluca ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçeye bağlı olan Sarıcasu Köyü yakınında bir tepe üzerinde bulunan kentin isminden dolayı Rodoslular tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir.

Kent, Korydalla Antik Kenti’nin 2 kilometre kuzeyindedir. Rhodiapolis Antik Kenti’ndeki tiyatro, sarnıçlar, kilise, Hellenistik kule ve nekrolopis görülmesi gereken kalıntılar arasındadır. Aynı zamanda kaya mezarları da görülmeye değer diğer tarihi kalıntılar arasındadır.

Tekeli Mehmet Paşa Camii

Yaz aylarında binlerce turistin tatil tercihleri arasında olan Antalya, kiliseleriyle, antik kentleriye ve camileriyle de benzersiz bir tarih yolculuğu sunmaktadır.

Bu sayfamızda şehrin eski ibadet mekanlarından biri olan Tekeli Mehmet Paşa Camii’nin tarihinden bahsedeceğiz.

Tekeli Mehmet Paşa Camii’nin kim tarafından ne zaman yapıldığı hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Kesin olan tek bilgi, bu ibadet mekanının 1850 ve 1940 yıllarında onarılıp yenilendiğidir. Evliya Çelebi Seyahatname adlı kitabında bu camiden Tekeli Mehmet Paşa Camii olarak bahsetmiştir.

Termessos Antik Tiyatro

Antalya’nın 30 km kuzeybatısında bulunan Termessos Antik Kenti, Güllük Dağı’nın tepesinde bulunuyor.

Günümüze en sağlam şekilde gelen antik yerleşim alanlarından biri olan Antalya Termessos, zengin bir tarihi kalıntıya sahiptir. Özellikle tiyatrosuyla dikkatleri üzerine çeker. Termessos Antik Tiyatro, agoranın hemen doğusunda bulunuyor. Roma tiyatrolarının en sağlamı ve en güzel örneklerinden biridir. Termessos Antik Tiyatro, yaklaşık 4000-5000 seyirci kapasitelidir.

Antik şehrin görkemli kalıntılarından birini oluşturan tiyatro, farklı bir havaya sahiptir. Bu gezinizde zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak, günümüzden kopup farklı zaman dilimlerinde yolculuk yapacaksınız.

Side Apollon Tapınağı

Antalya-Side bölgesinde bulunan Apollon Tapınağı, ışık tanrısı Apollon adına adanmıştır. Tapınak dikkat çekici bir mimariye sahiptir. Dikdörtgen planlı inşa edilmiş olup, korint başlıklı sütunları bulunur. Bu görkemli mimariye sahip olan tapınak, Side tatilinizde tarihi bir yolculuğa çıkaracak sizleri.

Selçuklu Av Köşkü

1230-1248 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen Selçuklu Av Köşkü, Antalya’nın sayısız tarihi mekanlarından biridir.

Antalya-Kumluca kara yolundan gidildiğinde Kemer ilçesinin hemen girişinde bulunur. Selçuklu Av Köşkü bölgedeki tek Selçuklu yapısıdır. Av köşkünün çatısı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Aynı zamanda Tekelioğlu Beyliği’nin bayrağındaki altıgen yıldız kabartması taş merdiven de oldukça dikkat çekicidir. Antalya’da Akdeniz’in keyfini çıkarırken Selçuklu Av Köşkü’nü ziyaret etmenizi öneririz.

Geleneksel Yemekleri

Antalya mutfağı klasik Akdeniz mutfağı ile özdeşleşen bir yemek yelpazesine sahip. Antalya sofralarında rastlayacağınız lezzetleri bölgede yetişen turunçgiller, muz, yer fıstığı, susam, soya, taze fasulye, kabak ve patlıcan gibi sebzeler belirliyor.

Antalya mutfağına ait en ünlü yöresel yemekler hülüklü çorba, taratorlu piyaz, kabak çintmesi, zerde, palize, Toros salatası, hibeş, tandır kebabı, sac kavurma, Finike usulü muz tatlısı, Arap kadayıfıdır.

Bu yemeklerin yanı sıra humus, şakşuka, haydari gibi mezeler; ahtapot, kalamar, midye, alabalık gibi deniz ürünleri; portakal, bergamot, limon ve greyfurttan yapılan reçel çeşitleri Antalya mutfağından çıkan en lezzeti yemeklerdir.

• Tweet
• Pin It